Diş sağlığına etki eden gıdalar bilindiği zaman ağız ve diş sağlığımızı koruyabiliriz. Yediğimiz yiyeceklerin ağız ve diş sağlığımız üzerinde büyük etkisi vardır. Örneğin kola, asidik etkisiyle dişlerimize zarar verir. Bununla birlikte şekerli besinler, yoğun karbonhidrat içeren makarna, ekmek vb. odaklı beslenmek diş sağlığına zarar verir. Ağızın içinde aside dönüşebilen her şey aslında çürüklerin meydana gelmesine neden olabilirler. Bazen asit doğrudan alınırken, bazen de besinler dişte bekletildiği zaman aside neden olur. Örneğin ekmek ve makarna dişlerin üzerinde mikro boyutlarda bile kalsa burada asite dönüşürler. Neden mi? Çünkü bakteriler glukozu çok sever. Bakteriler glukozu aside dönüştürürler. Asit bir nevi bakterilerin dışkısı olarak düşünülebilir. Dişlerimize dost ve düşman gıdalar hakkında bilgi sahibi olursak, dişlerimizi sağlıklı tutabiliriz. Peki nasıl beslenmemiz gerekir?
Diş Sağlığı için Lifli Gıdalarla Beslenin
Diş sağlığında lifli gıdaların önemi büyüktür. Narenciye, nohut, fasulye, kuru erik, tahıllı gıdalar ve armut gibi besinler lif açısından zengindir. Lifli gıdalar yendiği zaman tükürük salgısı otomatik olarak artar. Bu nedenle de çürüme doğal olarak engellenmiş olur. Tükürük içinde bakterilerle savaş eden bakteri ostatik maddeler vardır. Yani tükürük miktarı ne kadar çok olursa, ağız sağlığı için o kadar iyi olur. Çay ve kahve gibi yüksek kafein içeren gıdalar tam tersi ağızdaki tükürük miktarının azalmasına neden olurlar. Ayrıca ağızı kuruturlar. Bu nedenle çürümeye olan yatkınlık da artmış olur. Diş sağlığında beslenme dendiğinde yapılması gereken ilk şey, diyete lifli gıdaların eklenmesidir.
Ağız Sağlını Korumak İsteyenler Peynirlerden Bol Bol Tüketsin
Diş sağlığında peynir tüketmek iyi bir fikirdir. Bunun nedeni peynirin pH dengesinin ağız sağlığımız için uygun olmasıdır. Çürük yapan asit etkisi peynirin pH dengesi sayesinde dengelenmiş olur. Yani peynir bazik bir besindir. Asitle karşılaşılması halinde ortam nörtlenmiş olur. Yani dişe zarar veren aside karşı peynir adeta bir kalkan görevi görür. Elbette peyniri hangi miktarlarda tükettiğimiz önemlidir. Her şeyin fazlasının zararlı olduğunu unutmamak gerekir. Uygun miktarlarda özellikle kahvaltılarda 1 porsiyon peynir yemek size sağlık katacaktır. Diş sağlığında beslenmenin ne kadar önemli olduğunu unutmadan öğünlerinizi yiyin.
Hazır Meyve Suları Diş Sağlığına Zarar Veriyor
Hazır meyve suları diş sağlığına en büyük düşmanlardandır. Kolanın asit etkisi vardır bu bilinir fakat insanlar genellikle hazır meyve sularında da bu etkinin olduğunu bilmezler. Hazır meyve sularının pH dengesi incelendiği zaman bu değerin 2.5 pH olduğu ortaya çıkmıştır. Yani kola ne kadar asidik bir içecekse, hazır meyve suları da o kadar asidik içeceklerdir. Hazır meyve sularının içine eklenen hazır şeker de cabasıdır. Kola yerine meyve suyu alıyorsanız diş sağlığınız ve genel sağlığınız için yine yanlış yapıyorsunuz demektir. Özellikle çocukların beslenme çantalarına konulan hazır meyve suları onların diş sağlığına zarar verir.
Diş Sağlığında Çayın Önemi Nedir?
Diş sağlığında çayın önemi çayın içinde bulunan polifenol isimli bileşikten geliyor. Bu içerik hem siyah hem de yeşil çayın içinde bulunuyor. İnsanları hem diş eti hastalıklarından hem de çürüklerle ilgili olan bakterilerden koruyor. Araştırmacıların yürüttüğü çalışmanın sonucunda her gün 1 bardak siyah ya da yeşil çay tüketen kişilerin tüketmeyen kişilere oranla daha az ağız ve diş sağlığı problemleri yaşadığı ortaya konmuştur. Çay ve diğer bakteriler aynı ortamda bir araya geldikleri zaman, zararlı bakterilerin yeteneği azalmış oluyor. Siyah çay özellikle ağız kokusuna iyi geliyor. Bakteri genleri çay tarafından bastırılarak daha sağlıklı dişlere sahip olmanız sağlanıyor.
Kalsiyum Tüketerek Diş Sağlığınızı Geliştirin
Kalsiyumla diş sağlığı çocukluğumuzdan beri bize söylenir. Kalsiyumun kemikleri güçlendirdiğini biliyoruz. Özellikle badem, yeşil yapraklı sebzeler ve peynir içinde yüksek oranda kalsiyum bulunuyor. Bununla birlikte et, yumurta ve balık gibi fosfor içeriği yüksek besinler kemiklerin sağlam olmasına katkı saplıyor. Asitli yiyeceklerin diş üzerinde oluşturduğu minik defarmasyonlar kalsiyum sayesinde ortadan kalkıyor. Diş sağlığında beslenmenin çok önemli olduğu bir an olsun unutulmamalıdır.
Dişlerin fırçalanması için doğru olarak kabul edilen tekniği, diş hekimlerimiz hastalarımıza detaylı bir şekilde anlatabilmektedir. Aynı zamanda kullanılabilecek diş fırçası, diş macunu, arayüz fırçası konusunda öneriler de yapabilmektedirler. Dişler nasıl fırçalanır sorusunun cevabını alan hastalarımız; dişleri arasında besin birikmesini ve bakteri plağı oluşmasını engelleyebilmektedirler. Daha sağlıklı ve beyaz gülüşlere sahip olmaktadırlar.
Doğru Teknik İle Dişler Nasıl Fırçalanır?
Diş fırçalama tekniğinin detayları aşağıdaki gibidir:
Diş fırçasına mercimek büyüklüğünde diş macunu koyulduktan sonra diş eti çizgisine 45 derecelik açı ile fırçanın yaklaştırılması gerekmektedir. Dişlerin dış yüzeyinin temizliği yapılırken uygulanması gereken bir yöntemdir.
Fırça 45 derece açı ile ileri geri hareket ettirilmelidir. Bu sırada fırça dokunuşları ise oldukça kısa ve yumuşak olmalıdır. Dişlerin yanı sıra diş etlerinin de fırçalanması gerekmektedir.
Bastırmadan, dairesel ve diş etinden dişe doğru fırçalama yapılmalıdır. Dişleri fırçalarken esas alınan hareket yönü; pembeden beyaza doğru belirlenmelidir.
Fırçalarken diş eti çizgisini fırçalamak atlanmamalıdır. Fırçanın ağız içerisinde en arkada bulunan dişlere dahi ulaştığından emin olunmalıdır.
Dış yüzeyler temizlendikten sonra iç yüzeyler de temizlenmelidir. İç yüzeyleri temizlerken de aynı yöntemler uygulanmalıdır.
İç yüzeyler temizlendikten sonra çiğneme yüzeylerinin temizlenmesine geçilmelidir. İleri geri hareketler ile temizlenmelidir.
Sadece diş ve diş etlerinin değil, dilin de fırçalanması gerekmektedir. Fırçalama işlemi bittikten sonra dilin de fırçalanması, hastalarımızın daha taze bir nefese sahip olmalarını sağlamaktadır. Dilin temizlenebilmesi için bazı fırçaların baş kısmının arkasında özel alanlar bulunmaktadır.
Yapılan diş fırçalama işleminin ortalama 3 dakika sürmesi gerekmektedir. Gün içerisinde her yemekten sonra ve en az 2 kere dişlerin fırçalanmasına özen gösterilmelidir. Ağız ve diş ile ilgili hastalıkların büyük çoğunluğunun ağız bakımına yeterli özenin gösterilmemesinden kaynaklandığı bilinmelidir.
Diş fırçalama işlemi bittikten sonra diş macunu tükürülmelidir ve ağzın uzun süre çalkalanmasına gerek olmamaktadır. Çünkü ağzın çalkalanması, diş macununu azaltan durumlardan biridir.
Doğru Diş Fırçası Nasıl Seçilmelidir?
Diş fırçası seçimi yapılırken öncelikle ağız içerisinde ulaşılması zor olan alanlar da dahil olmak üzere her noktaya ulaşabilecek şekilde kılları tasarlanmış olan bir fırça tercih edilmelidir. Fırçanın başlığı küçük olmalıdır. Diş ve diş etlerini zedelemeyecek bir fırça kullanılması gerektiği için yumuşak kıllı olanlar tercih edilmelidir. Fırçanın sapının rahat kavranabilecek şekilde tasarlanmış olmasına ve ıslakken kaymamasına özen gösterilmelidir. Ayrıca diş fırçalarının belirli periyotlarda değiştirilmeleri gerekmektedir. Ağız ve diş bakımının daha verimli yapılabilmesi için atlanmaması gereken bir detaydır. Yapılan araştırmalar sonucunda; yeni bir diş fırçasının, 3 aylık bir diş fırçasına göre %30 oranında daha fazla bakteri plağı temizleme imkanının olduğu belirlenmiştir.
Diş Fırçasının Değiştirilmesi Gereken Sıklık Nedir?
Diş fırçası değişimi için tavsiye edilen ideal süre 3 ay olmaktadır. Zaman içerisinde diş fırçasında yıpranmalar gözlenmektedir. Bu yıpranmalar görüldüğünde, diş fırçasının vakit kaybetmeden değiştirilmesi gerekmektedir. Dişler nasıl fırçalanır sorusunun cevabı olan doğru teknikleri daha verimli şekilde uygulayabilmek için dış fırçasındaki yıpranmalar takip edilmelidir. Ayrıca hastalarımız eğer bazı hastalıkları ve enfeksiyonları geçirmiş iseler; bu durumda mikroplara yol açmaması amacı ile fırçalarını değiştirmeleri tavsiye edilmektedir.
Interdental Diş Fırçaları Nelerdir?
Diş arası fırçaları; özel arayüz araçlarındandır. Dişleri arasında geniş boşluklar olan, ağızlarında ortodontik teller ya da köprüler bulunan hastalarımızın sıklıkla kullanmaları gereken fırçalardır. Köprü altı temizliğinde kullanılmak üzere piyasaya sürülmüş olan fırçalardır.
Interdental diş fırçaları; konik ya da silindir şeklinde olabilmektedirler. Aynı zamanda fırça başları oldukça küçüktür. Buna ek olarak ince kıllı bir fırçadır. Zaman içerisinde fırçanın kılları eskimeye başladığında, fırçanın başlığının değiştirilmesi yeterli olmaktadır. Diş ve diş etleri hassas olan hastalarımızın kullanabileceği şekilde hazırlanmış olan diş fırçalarıdır. Hastalarımızın yolculukta yanlarına alarak dişlerinin aralarındaki besin artıklarını temizleyebilmeleri için özel olarak tasarlanmış küçük boyutlu olanları da bulunmaktadır.
Dişler Düzenli Olarak Fırçalanmazsa Ne Olur?
Dişlerin rutin olarak fırçalanmaması durumunda; dişlerde besin artıkları ve bakteri plakları birikmeye başlamaktadır. Zaman içerisinde biriken bakteri plağı sertleşmektedir. Sertleşmesi ile beraber, zaman içerisinde tartara dönüşmektedir. Tartarın diğer bir ismi de diş taşıdır. Diş taşlarının temizlenebilmesi için ise; diş hekimlerimizin ziyaret edilmesi gerekmektedir. Diş hekimlerimiz özel aletleri ile diş taşlarının temizliğini yapmaktadırlar.
Diş taşlarının temizlenmesi oldukça önemlidir. Temizlenmemeleri durumunda, ileride diş eti hastalıklarına sebebiyet verebilmektedirler. Diş eti iltihabı ve periodontitis, diş taşının neden olduğu rahatsızlıklar içerisindedir.
Doğru Diş Macunu Nasıl Belirlenmelidir?
Diş macunu seçimi için hastalarımızın diş hekimlerimize danışmaları gerekmektedir. Her hastamız için ideal olan diş macunu farklılık gösterebilmektedir. Günümüzde çürük, diş eti iltihabı, tartar, leke ve diş hassasiyeti gibi sorunlar konusunda yardımcı olacak içeriğe sahip diş macunları bulunmaktadır. Dişler nasıl fırçalanır sorusunun cevabını bilmeyen hastalarımızın doğru diş macununu seçmelerinin bir önemi ise olmamaktadır.
Diş teli bakım önerileri; kullanılan diş telinin amacına ulaşabilmesi için dikkate alınmalıdır. Diş hekimlerimiz diş teli bakım önerilerini, hastalarımızın dişlerinin durumlarına ve tedavi süreçlerine yapmaktadırlar. Diş teli kullanmaya başlandıktan sonra, diş teli olmayan birinin dişlerine gösterdiği özenden daha fazla dikkat edilmesi gerekmektedir. Diş fırçalama teknikleri ve kullanılacak olan bakım ürünleri konusunda, diş hekimlerimizden tavsiye alınmalıdır.
Diş Teli Bakımı İçin Özel Diş Fırçası Kullanımı
Özel diş fırçası kullanımı ile diş telinin yıpranması önlenerek ağız ve diş bakımı sağlanabilmektedir. Doğru diş fırçası seçimi için hekimlerimizden yardım alabilmektedirler. Yumuşak uçlu ve düz fırçaları, diş teli olanlar kullanabilmektedirler. Sert ve sık kıllı fırçalar; diş tellerinin yıpranmasına ve aşınmasına sebebiyet verebildiği için tercih edilmemektedir.
Diş Teli Bakımı Önerileri Kapsamında Dişlerin Düzenli Fırçalanması
Dişlerin gün içerisinde düzenli fırçalanması; diş teli bakımının yanı sıra, ağız ve diş bakımının da önemli bir parçasıdır. Gün içerisinde en az 4-5 kere diş fırçalamaya özen gösterilmelidir. Diş teli olmayan bireyler için günlük minimum fırçalama sayısı 3 olmaktadır. Ancak diş teli kullananların diğerlerine göre ağız bakımında daha özenli olması gerektiği için hekimlerimiz 4-5’ten daha az sayıda fırçalamalarını önermemektedir.
Diş Teli Olanların Diş Macunu ve Diş Fırçasını Yanında Bulundurması
Diş fırçası ve macunu yanında gezdirmek, diş teli bulunanların atlamamaları gereken bir ayrıntıdır. Günlük rutinleri içerisinde yeme içme eylemini gerçekleştirecekleri yer ile ilgili net beklemedikleri değişimler olabilmektedir. Bu sebeple her daim hazırlıklı olmalıdırlar. Dişlerini ve diş tellerini temiz tutmaları önemli olduğu için bir şey yiyip içtikten sonra mutlaka dişlerini fırçalamalıdırlar.
Diş Teli Bakımı İçin Fırçalama Süresinin Uzun Tutulması
Diş fırçalama süresinin kısa tutulmaması, etkin bir fırçalama için dikkat edilmesi gereken noktalardandır. Diş teli olmayan bir bireyin standart diş fırçalama süresi 2-3 dakikadır. Ancak diş teli kullanan bireylerin bu süreyi 2-3 dakikadan daha uzun tutmaları gerekmektedir. Fırçalama işlemi sırasında da daha yumuşak ve hafif bir stil ile fırçalamayı gerçekleştirmelidirler. Doğru teknikler ile uzun süre dişlerini fırçaladıklarında, bunun faydasını görebilmektedirler.
Diş Teli Bakımında Arayüz Fırçası Kullanılması
Arayüz fırçası kullanımı, diş fırçasının ulaşamadığı yerlerin de temiz tutulması için oldukça önemlidir. Diş teli kullanıldığı için diş fırçası ağız içerisindeki her yere ulaşamamaktadır. Ancak diş fırçasının her noktaya ulaşması ve ağız içerisinde besin artıklarının kalmaması dikkat edilmesi gereken önemli noktalardır. Bu sebeple arayüz fırçası aracılığı ile kapsamlı bir ağız temizliği yapılmalıdır.
Kullanılacak olan arayüz fırçaları, ortodonti fırçaları ile kıyaslandığında daha sert bir yapıda olmaktadır. Bu sebeple diş teli bakım önerilerinden biri de; diş tellerine veya dişe zarar vermemek amacı ile arayüz fırçasının bastırmadan uygulanması tercih edilmesidir. Normal diş fırçalama işlemi yapıldıktan sonra, arayüz fırçası ile fırçalama işlemi yapılabilmektedir.
Diş Teli Olanların Diş İpi Kullanması
Diş ipi kullanımı, diş tellerinin arasına sıkışan besin artıklarının temizlenebilmesi için önemlidir. Diş temizliği yapılırken ağız içerisindeki her bölgeye ulaşılması ve her bölgenin temizlenmesi önemlidir. Diş fırçası veya arayüz fırçası ile dişler ile diş teli arasında kalan artıkların temizlenebilmesi mümkün olmamaktadır. Bu sebeple diş ipinden yardım alınmalıdır.
Diş teli bulunmayan hastalarımızın diş ipi kullanmaları daha kolay olmaktadır. Dolayısı ile diş teli olanların doğru teknik ile kullanmaları gerekmektedir. Aksi takdirde diş tellerine ve braketlerine zarar verebilmektedirler. Doğru diş ipi kullanımı ile tartar ve diş taşı oluşum riski azaltılabilmektedir.
Diş Teli Bakımında Doğru Diş Fırçalama Nasıl Olmalıdır?
Doğru diş fırçalama tekniği, hastalarımıza hekimlerimiz tarafından gösterilebilmektedir. Ancak öncesinde doğru diş fırçası seçmelidirler. Elektrikli diş fırçası kullanmayı düşünen hastalarımıza, hekimlerimiz bunu pek tavsiye etmemektedir. Kullanacak iseler de düşük hızda kullanımı tercih etmelidirler. Çünkü yüksek hızda elektrikli diş fırçası kullanımı, diş tellerine ve braketlere zarar verebilecek bir durumdur. Diş tellerinin kopması, braketlerin kayması, lastiklerin düşmesi gibi sonuçları olabilmektedir. Ağız gargarası, diş ipi, arayüz fırçası ve yumuşak diş fırçası ile ağız bakımlarını gerçekleştirmelidirler. Hafif ve nazik hareketler ile dişlerini fırçalamayı tercih etmelidirler.
Diş Teli Bakımında Kullanılacak Temizlik Ürünleri Nasıl Olmalıdır?
Diş temizliğinde kullanılacak ürünler; hekimlerimiz tarafından detaylı bir şekilde hastalarımıza aktarılmaktadır. Kullanılacak olan diş macunları, fluoridli olmalıdır. Ağız bakım suyu tercihlerinde de fluoridli olmasına özen gösterilmelidir. Gün içerisinde bir ya da iki kere kullanılacak olan diş ipinin ise tek ucu sertleştirilmiş olanlardan olması gerekmektedir. Diş ipi kullanacak olan hastalarımızın, diş hekimlerimize danışmadan diş ipi seçmemeleri gerekmektedir. Ağız duşu ile de diş teli bakımı sağlanabilmektedir.
Diş Teli Bakım Önerileri Neden Dikkate Alınmalıdır?
Diş teli bakımının önemine bakıldığında; ortodonti tedavisinin başarılı olabilmesi için diş teli bakımına özen gösterilmesi gerekmektedir. Diş eti iltihaplanması, diş çürükleri, ağız kokuları gibi problemler yaşamak istemeyenler; diş teli bakım önerilerini dikkate almalıdırlar.
Diş taşı temizliğinin gerekliliği oldukça önemli bir konudur. Diş taşı temizletme işlemi kimi zaman dişle ilgili diğer tedavileri yapmadan önce yapılması gerekirken; kimi zaman sadece daha sağlık ağız ve dişlere sahip olmak için yapılır. Diş taşı temizliği, herkesin mutlaka yaptırması gereken bir tedavidir. Çünkü diş taşının ağız içinde olması durumlarında kişinin yaşam standartları düşer.
Diş taşı olan hastalar, dişlerini ne kadar fırçalarlarsa fırçalasınlar dişleri beyazlamaz. Aynı zamanda diş etleri her zaman daha kırmızı bir görünümde olur. Bununla birlikte diş taşı kimi zaman ağızda kötü bir koku oluşumuna da neden olabilir. Bu yüzden diş taşları düzenli olarak herkesin temizletmesi gereken bir şeydir.
Diş Taşı Neden Oluşur?
Diş taşlarının meydana gelme nedeni ağız içinde biriken gıda artıklarının yeterince iyi temizlenememesidir. Bu artıklar bir süre sonra zararlı toksinlerine oluşumuna neden olur. Bu zararlı toksinler tükürükte bulunan maddelerle bir araya gelir ve asit etkisi yapar. Bu asit de dişin dış yüzeyinde kahverengi bir tabaka oluşturur.
Ağız ve diş bakımının doğru yapılamaması sonucu oluşan diş taşlarının halk arasındaki adı tartardır. Diş taşının oluşma nedenleri arasında şunlar da sayılabilir:
Sık sık şekerli yiyecek tüketmek
Karbonhidrat açısından zengin besinler tüketmek
Dişleri düzenli fırçalamamak
Diş aralarını temizlemek için diş ipi kullanmamak
Dişleri fırçalarken arka dişleri yeterince fırçalamamak
Ağız ve diş bakımının iyi yapılmasının yanında diş taşının oluşumunda tüketilen yiyeceklerin de büyük önemi vardır. Bu nedenle diş taşı oluşumunu önlemek için karbonhidratlı ve şekerli yiyeceklerden uzak durmak gerekir.
Diş Taşı Oluşumunun Belirtileri Nelerdir?
Dişlerde taş oluştuğunun belirtileri dişte gözle görülebilir şekilde ortaya çıkar. Bu belirtiler arasında şunlar vardır:
Diş etlerinin tahriş olması
Diş eti iltihaplanması
Diş etlerinin kanaması
Diş eti hastalıkları
Diş eti çizgisinin altında çizgiler
Kanamaya sebep olan şişlikler
Diş eti çizgisinin üzerinde sarı veya kahverengi birikinti
Diş eti çizgisinin altında kahverengi veya siyah birikinti
Bu belirtileri gözlemleyen kişiler hemen bir diş hekimine başvurmalı ve diş taşlarını temizletmelidir. Diş taşlarının temizlenmemesi durumunda ileri dereceli ağız ve diş hastalıkları meydana gelebilir.
Diş Taşı Temizliği Zararlı Mıdır?
Tartar temizletmenin zararı kesinlikte yoktur. Bu konuyla ilgili maalesef yanlış bir kanı vardır. Dişlerdeki bakteri plağı biriktiğinde sert bir tabaka haline dönüşür. Bu tabakanın temizlenmesinin hiçbir zararı yoktur. Diş taşı temizliği esnasında diş hekimlerinin kullandığı yüksek frekanslı titreşim cihazı, kişilere tartar temizliğinin zararlı olduğunu düşündürmektedir. Fakat diş taşı temizliğinin zararı olmadığı gibi kişiye pek çok faydası da vardır. Dişlerin daha iyi görünmesi, daha sağlıklı bir ağıza sahip olmak, kötü koku olmayan nefes gibi pek çok yararı vardır. Aynı zamanda diş taşı olmayan ağızlardaki dişler, fırçalamalardan olumlu etkilenir ve beyaz bir görünüme sahip olur. Bu yüzden her 6 ayda bir kontrole gidip diş tartarı varsa temizlettirmek tavsiye edilir.
Diş Taşı Oluşumu Nasıl Önlenir?
Tartar oluşumunu engellemek için öncelikle kişinin ağız ve diş bakımına özen göstermesi gerekir. Bununla birlikte alınabilecek diğer önlemler şunlardır:
Dişleri düzenli fırçalamak
Diş aralarında kalan artıkları temizlemek için diş ipi kullanmak
Dişleri düzgünce fırçalamak
Aşırı şekerli ve karbonhidratlı yiyeceklerden kaçınmak
6 ayda bir diş hekimine kontrole gitmek
Yukarıdaki önlemler ile kişinin dişlerinde tartar oluşumu engellenebilir. Bu sayede daha sağlıklı bir ağız ve diş yapısına sahip olur.
Diş Taşı Doğal Yolla Nasıl Temizlenir?
Doğal yöntemlerle tartar temizlemek mümkündür. Evinizde kolayca hazırlayabileceğiniz karışımlar ile dişlerinizdeki taşları temizleyebilirsiniz. Bunlar aşağıda anlatılmıştır:
2 yemek kaşığı limon suyu, 2 yemek kaşığı ay çekirdeği, 1 yemek kaşığı karbonat, yarım kaşık zeytinyağı ve yarım litre su 20 dakika boyunca kaynatılır. Daha sonra karışım mikserle karıştırılarak macun haline getirilir. Karışım soğuduktan sonra 60 saniye boyunca bu macunla dişler fırçalanır. Günde 2 defa uygulandığında etkili sonuç verir.
Antibakteriyel bir özelliği olan ceviz de diş taşlarını temizlemede kullanılır. 10 adet ceviz kabukları ile birlikte tencereye koyulur. Üzerine 2 su bardağı su eklenir ve iyice kaynatılır. Suyu ile beraber bir kavanoza koyulur. Günde 3 defa diş fırçası bu suya batırılarak dişler fırçalanır.
1 dal aleoveranın içindeki jel çıkarılır ve üzerine karbonat ve limon eklenerek karıştırılır. Karışım 1 gün bekletildikten sonra günde 3 defa dişler bu macun ile fırçalanır. 2 günde bir karışımı yenilemek daha etkili sonuç verir.
Diş Taşı Nasıl Temizlenir?
Diş taşı temizliği diş hekimleri tarafından yapılmaktadır. Özel ultrasonik cihazlar kullanan diş hekimleri dişlere yüksek frekanslı titreşim vererek diş taşlarını yok eder. Kimi diş hekimleri manuel taş temizleme aracı da kullanabilmektedir. Sesinden dolayı çoğu kişiyi korkutan bu cihazlar, diş taşı temizliği sırasında herhangi bir acı vermezler.
Diş ve genel sağlık birbiriyle yakından ilişkilidir. Ağız ve diş sağlığı bütün vücut için önem taşır. Diş sağlığı düzgün konuşmak, güzel bir gülüşe sahip olmak, sağlıklı beslenmenin bir parçası olduğu kadar aynı zamanda bütün vücut sağlığı için gereklidir. Vücut sağlığı bir bütün olarak ele alınmalıdır. Türkiye’de diş hekimlerine gitme sıklığı yalnızca yüzde 0.9’dur. Yabancı ülkelerde vatandaşlar yılda ortalama 5 kere diş hekimine giderken, Türkiye’de bu rakam 1’i bile bulamıyor. Türkiye’de düzenli olarak dişlerini fırçalayan kişilerin oranı yüzde 26’dır. Her 4 kişiye 1 fırça düşüyor. Bütün bu araştırmalar korkutucu sonuçlara yol açıyor. Diş kayıpları, çürükler, ağız kokusu, tat almada bozukluklar başta olmak üzere ortaya çok sayıda sağlık problemleri çıkıyor. Bütün bu problemler kişinin özgüveninin zedelenmesine ve sosyal problemlerin de ortaya çıkmasına neden oluyor. Diş sağlığı vücudun diğer bölgelerini etkiler mi sorusuna bu nedenle evet diye cevap verebiliriz.
Ağız ve Diş Sağlığının Bozulması Ne Gibi Problemlere Neden Oluyor?
Ağız ve diş sağlığının bozulmasının yol açtığı problemler başında sindirim sistemi rahatsızlıkları, böbrek, beyin ve kalpte sağlık sorunları geliyor. Ağız ve diş sağlığı bir kere bozulduğu zaman vücutta diğer organlar da olumsuz etkileniyor. Dişte meydana gelen basit bir çürük bile, vücutta başka bir yerin enfekte olmasıyla sonuçlanabiliyor. Dişteki çürükte yer alan enfeksiyon, kan dolaşım sistemiyle vücudun farklı yerine yayılmaya başlar. Özelikle sindirim sisteminde, kalpte ve dolaşım sisteminde ciddi rahatsızlıklar görülebilir. Diş sağlığı bozuk olan 5 ile 17 yaş grubu arasında çocuklarda ise büyüme yetersizliği ortaya çıkabiliyor.
Ağız ve Diş Sağlığının Bozulmasıyla Ortaya Çıkan Problemler Nelerdir?
Ağız ve diş sağlığının bozulmasıyla meydana gelen problemler saymakla bitmiyor. Bu hastalıklardan en sık rastlanılanlar şu şekilde sıralanabilir:
Mide hastalıkları,
Bağırsak hastalıkları,
Yüksek tansiyon,
Diş çürükleri,
Diş eti hastalıkları,
Kalp damar hastalıkları,
Kronik solunum yolu hastalıkları,
Kemik erimesi,
Şeker,
Kadınlarda erken doğum riski oluşması meydana gelebilir.
Unutulmaması gerekir ki, sigara da diş ve ağız sağlığının ciddi ölçüde bozulmasına neden olur. Nikotin diş eti kanamasının önüne geçer ancak bunu yaparken diş eti dokusunda yer alan savunma hücreleri ciddi hasar görür. Ne yazık ki hastalar oluşan bu hasarı geçken fark eder.
Ağız ve Diş Sağlığının Korunması için Ne Yapmak Gerekir?
Ağız ve diş sağlığının korunması için mutlaka düzenli olarak dişleri fırçalamak ve ağız hijyenine dikkat etmek gerekir. Diş fırçaları belli aralıklarla değiştirilmelidir. Ağız gargarası ve diş ipi her gün kullanılmalıdır. Basit faaliyetlerle diş sağlığınızı korumanız mümkündür. Ağız kokusu gibi problemler bu temel bakımların ihmal edilmesinden dolayı ortaya çıkar. Bazı rahatsızlıklar nedeniyle ağız kokusu ortaya çıkabilir. Örneğin sinüzitin adı verilen hastalık, ağız kokusuna neden olur. Bununla birlikte gırtlak kanseri, bağırsak, akciğer kanseri gibi hastalıklarda da ağız kokusuna sıklıkla rastlanmaktadır. Ağız ve diş sağlığında meydana gelen rahatsız edici durumlar daha ciddi hastalıkların sinyalini veriyor olabilir. Bu nedenle çok dikkatli olmak gerekir.
Ağız ve Diş Sağlığının Bozulması Yüzlerce Hastalığa Neden Oluyor
Ağız ve diş sağlığının bozulması diş etlerinde olduğu zaman özellikle kalp ve damar hastalıklarının görülmesine neden oluyor. Diş sağlığı problemleri başında halk arasında en çok diş eti rahatsızlıkları görülüyor. Bu hastalık vücutta kalp ve damarları etkileyerek daha ciddi sorunların meydana gelmesine neden oluyor. Diş kaybı, diş eti hastalıkları, koroner arter hastalıkları ve diğer tip kalp hastalıkları artmasında diş eti hastalıklarının önemli bir rolü olduğu biliniyor. Diyabet hastalığı vücudun enfeksiyona karşı direncini ciddi ölçüde düşürmektedir. Diş etleri de bu durumdan etkilenir. Dişte çürük, ağız kuruluğu, çeşitli ağız enfeksiyonlarının görülme riski artar.
Ağız boşluğunda yara görmeniz de oldukça olasıdır. Bu belirtiyi ciddiye almanız gerekir. Çünkü ağız boşluğunda meydana gelen yaralar, ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Özellikle bu durum eğer 15 günden daha uzun süre devam ediyorsa, iyileştikten sonra yine geri geliyorsa dikkat etmek gerekir. Unutmayın ki ağrılı diş eti yaraları ve diğer ağız sorunları AIDS hastalarında sıklıkla görülmelidir.
Ağız ve Diş Sağlığı için Neler Yapmalı?
Ağız ve diş sağlığı için yapılacaklar sayesinde sağlığınıza geri kavuşabilirsiniz. Diş sağlığı için gerekli olan bazı maddeler şu şekilde sıralanmaktadır:
Diş fırçalarken fırçanın 45 derece açı yapmasına özen gösterin.
Dişlerinizi sert fırçalamayın.
Fırçalama süresi en az 3 dk sürmelidir.
Diş fırçası kişisel olmalıdır.
Fırçalar en az 6 ayda bir yenisiyle değiştirilmelidir.
Diş ipi kullanılmalıdır.
Dil fırçalamak diş fırçalamak kadar önemli olduğundan ihmal edilmemelidir.
Dilin arka kısmında çok sayıda bakteri bulunduğundan bu kısma özen gösterilmelidir.
Diş ipi kullanımı; ağız bakım ürünleri içerisinde oldukça yaygın olduğu ve çürük oluşma ihtimalini %80’e kadar azalttığı için tercih edilmektedir. Diş ipi nasıl kullanılır sorusunun cevabına bakıldığında; iki dişin arasında C şekli yaparak diş ipinin gezdirilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda dişlerin etrafında 3-4 mm derinliğinde sağlıklı diş etleri bulunduğu için bir dirençle karşılaşacak kadar aşağıya inildiğinde; diş ipinin dişe yaslanarak çıkartılması gerekmektedir. Diş ipi tiplerine göre kullanım teknikleri farklılık gösterebilmektedir. Günde bir kere diş ipi kullanılması yeterli gelmektedir.
Diş İpi Neden Kullanılmalıdır?
Diş ipinin önemine bakıldığında; dişlerin bütün yüzeylerinin fırçalanarak etkili bir şekilde temizlenebilmesi mümkün olmadığı için temizlenemeyen bölgeler diş ipi ile temizlenmektedir. Diş fırçası ile ağız içinin beşte üçü temizlenmektedir. Kalan beşte ikilik kısmının temizlenmesi için ise; diş ipi gibi özel bakım ürünlerinin kullanılması önerilmektedir. Dişlerin arasında plak ve yemek artıklarının birikmesi ile beraber bu artıklar tartara dönüşmektedir ve sonrasında ilerleyen zamanlarda çürük oluşabilmektedir. Ayrıca diş eti rahatsızlıkları da meydana gelebilmektedir. Bu sebeple ağız ve diş sağlığının korunabilmesi için düzenli olarak diş ipinin kullanılması ve ihmal edilmemesi gerekmektedir.
Diş İpi Kullanımı İle Hemen Bir Yarar Görülür Mü?
Diş ipinin etki süresine bakıldığında; daha ilk kullanımda bir fark görülebilmektedir. Diş fırçalarının ulaşamadığı bölgelere ulaşma imkanı olduğu ve hali hazırda birikmiş olan besin artıklarının çıkartılabilmesini sağladığı için dişlerin ve diş etlerinin daha sağlıklı olmasını sağlamaktadır. Her kullanımda, diş ipi kullanılmayan döneme göre daha belirgin farklar gözlenebilmektedir.
Diş İpi Kullanırken Diş Eti Kanaması Olursa Ne Yapılmalıdır?
Diş ipi kullandıktan sonra diş eti kanaması olması; diş ipi kullanmaya yeni başlayanlar için oldukça normal bir durumdur. Birçok hastamızın ilk kullanımda diş etlerinde kanama görülebilmektedir. Birkaç günlük kullanımda, diş etlerinin alıştığı fark edilebilmektedir. Diş etleri eski sağlıklı haline dönerken kanamanın da durduğu gözlenebilmektedir. Diş ipi nasıl kullanılır sorusunun cevabını öğrenmiş olmaları gerekmektedir. Yanlış kullanım ile de kanamaya sebebiyet verebilmek mümkündür. Ancak eğer diş ipi doğru kullanılıyor ve birkaç gün içerisinde diş etlerindeki kanamalar durmuyor ise; hastalarımızın diş hekimlerimize başvurmaları gerekmektedir. Diş eti kanamalarının diş eti hastalıklarının habercisi olması sebebi ile devamlı hale gelen diş eti kanamaları ciddiye alınmalıdır.
Diş İpi Kullanmaya Başlamanın Bir Yaşı Var Mıdır?
Diş ipi kullanım yaşı olarak bir sınırlandırma getirilememektedir. Hastalarımızın yaşları fark etmeden, istedikleri zaman dilimi içerisinde diş ipi kullanmaya başlamaları mümkün olmaktadır. Diş aralıklarının temizlenmesine, diş ve diş etlerinin daha sağlıklı olmasına yardımcı bir uygulama olduğu için erken yaşta başlamaları tavsiye edilmektedir.
Diş İpi Tipleri Nelerdir?
Diş ipi türleri eğer doğru teknikler ile kullanılır ise; plak ve kalıntıların problemsiz şekilde çıkartılabilmesini sağlayabilmektedirler. Diş ipi tiplerinin üretim malzemelerine göre sınıflandırmaları aşağıda açıklanmıştır:
Naylon diş ipi: Çok filamanlı diş ipi olarak da bilinmektedir. Mumlu ve mumsuz gibi farklı aromalarda satışa sunulan bir üründür. Yapısına bakıldığında, birden fazla naylon telden oluşmaktadır. Birleşme noktaları sıkı olan dişlere sahip hastalarımız kullandığında; dişlerin arasında aşınması ve yırtılması gibi durumlar oluşabilmektedir.
PTFE diş ipi: Diğer ismi ile tek filamanlı diş ipidir. Naylon diş ipine göre fiyatları daha fazladır. Ancak sıkışık dişler arasında bile daha kolay kayma özelliği bulunmaktadır. Yırtılmaya karşı dirençli olması sebebi ile fiyat ve performans olarak naylon diş iplerine göre daha avantajlıdır.
Diş iplerini dizaynlarına göre sınıflandırmak gerekir ise; rulo diş ipleri ve kürdanlı diş ipleri olmak üzere iki türü bulunmaktadır.
Diş İpi Kullanım Yöntemi Nasıldır?
Diş ipinin kullanımı aşağıdaki gibidir:
Kullanılacak olan diş ipinin ortalama 40 cm seçilmesi gerekmektedir. Alınan ipin büyük kısmının orta parmakların çevresine sarılması gerekmektedir. Açıkta kalan ipin uzunluğunun ise; ortalama 4-5 cm civarı olması gerekmektedir.
Diş ipinin baş parmak ve işaret parmağı arasında gerdirilmesi gerekmektedir. Tamamen gerdirildikten sonra dişlerin arasında yukarı ve aşağı doğru hareket ettirilmesi gerekmektedir. Bu hareketlerin oldukça nazik şekilde yapılması tavsiye edilmektedir.
Bütün dilerin yüzeylerinde sırası ile iplik gezdirilmelidir. Diş eti çizgisini geçecek şekilde ip ayarlanmalıdır. Bu işlem yapılırken diş ipinin fazla zorlanmamasına ve gerilmemesine özen gösterilmelidir. Bunun nedeni ise; hassas diş eti dokusu kesilmesi ya da doku eizlmesi gibi durumların oluşma riskinin olmasıdır.
Diş ipi ile dişten dişe geçerken her seferinde diş ipinin temiz olan kısmının kullanılmaya özen gösterilmesi gerekmektedir.
Diş ipini çıkartmak isteyenlerin ipliği dişten yukarı doğru kaldırmaları ve sonrasında ileri geri hareket ettirmeleri gerekmektedir.
Diş ipini ilk kez kullananlar, kullanım sırasında oldukça tuhaf hissedebilmektedirler. Ancak diş ipi nasıl kullanılır sorusunun cevabı, hastalarımızın zaman içerisinde alışabilecekleri bir süreci kapsadığı için pes etmeden diş ipi kullanmaya devam etmeleri gerekmektedir.